Alkol tüketimi günümüzde birçok insan tarafından sık sık tercih ediliyor. Sosyalleşmek ve kendine güvenini arttırmak istediği zaman alkol tüketen insanların yanında problemlerinden uzaklaşabilmek veya sadece sarhoş olmak amacıyla alkol kullanan insanlar da bulunuyor. Hatta bazı dinlerde alkol sembolik bir anlam kazanarak ritüellerin önemli bir parçası olarak bulunuyor. Bununla birlikte farklı ülkelerde ve farklı kültürlerde alkollü içeceklerin konumu tüketim miktarlarını etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. Kısacası, içki tüketim miktarı ülkenin kültürüne ve toplumun alkole bakış açısına göre değişim gösteriyor.
Bu yazımızda dünyada alkollü içeceklerin tüketim sıklığını çeşitli yaş gruplarına göre inceleyeceğiz. Son olarak da ülkelerin ekonomik durumu ile alkollü içki tüketimi arasında belirgin bir ilişki olup olmadığına bakacağız.
Alkollü İçecek Tüketiminde Tarihsel Süreç
Alkollü içeceklerin tüketimi bazı ülkelerde 1890 yılından bu yana kayıt altında tutulmaktadır. Grafiği incelediğimiz zaman Fransa’nın 2000 yılına kadar kişi başına düşen içki tüketim miktarında ilk sırada bulunduğunu görebiliriz. 2000 yılından hemen sonra Almanya’nın ve Belçika’nın Fransa’yı geçtiğini görüyoruz. Bunun sebebini artan nüfusa ve kolaylaşan üretime bağlayabiliriz. Aynı zamanda 1890-1980 yılları arasında açık olan tüketim farkının gittikçe azalması ve birbirine yakın hale gelmesi de dikkatimizi çekiyor. Alkolün zararlarının anlaşılmasından sonra yaygınlaşan sağlık önlemleri ve devlet politikalarının bu azalmaya sebep olan etkenlerden en önemlileri olduğunu söyleyebiliriz.
Ülkelere göre Alkollü İçki Tüketim Oranları, 2016
Yukarıdaki grafikte, 2016 yılında Dünya’da alkol tüketen 15 yaş ve üzeri kişilerin, ülkelere göre nüfusun yüzde kaçına denk geldiğini görebilirsiniz. Grafiği incelediğimizde Avrupa ülkelerinde, Kuzey ve Güney Amerika’da, Avustralya’da, Yeni Zelanda’da nüfusun neredeyse %40’ı ve daha fazlasının alkol tükettiğini görüyoruz. Afrika kıtasının güneyine geldiğimizde ise bu oranın %20-40 arasında seyrettiğini görüyoruz. Dünya üzerinde alkolün az denecek seviyede tüketildiği bölgeler ise ülkemizin de bulunduğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika olarak karşımıza çıkıyor. Bu bölgeler ağırlıklı olarak Müslüman halktan oluşuyor. İslam’da içki içmek büyük günahlar arasında olduğu için dini öğretilerce insanlara içmemeleri gerektiği öğretiliyor. Bunun yanında İran, Libya, Afganistan gibi bazı ülkelerde de alkol yasağı devlet kanunlarınca da desteklenmektedir. Türkiye de ağırlıklı olarak İslam dinine inanan insanlardan oluşan bir ülke olmasına rağmen alkol satışı ve üretimi yasağı yoktur. Ancak, satış saatleri sınırlandırılmış ve diğer ülkelere göre daha yüksek oranda vergiler koyulmuştur. Doğal olarak, grafikteki verilerin Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre hazırlandığını düşünürsek bazı ülkelerde yeterli veri toplanamadığı için beklenenden daha düşük oranlar çıkma ihtimali vardır.
Dikkatimizi çeken bir diğer konu ise kadın ve erkek nüfus arasındaki alkol kullanım oranlarındaki fark oluyor. İstisnasız olarak tüm ülkelerde, içki içen erkek nüfusu oranının kadın nüfusu oranından fazla olduğunu belirtelim. Bu durumun nedenini açıklamak konusunda araştırmaların net bir sonuca varamadıklarını söylememiz mümkün.
15 – 19 Yaş Arası Alkol Tüketim Oranları
15-19 yaş arasında alkol kullanan nüfusun oranlarına baktığımızda, tekrar aynı bölgelerde yoğunlaşma olduğunu görebiliyoruz. Bu yaş aralığı, birçok ülkede yasal olarak alkol kullanma yaş sınırının altında kalıyor. Amerika’da alkol kullanmak için yaş sınırı 21 olmasına rağmen bu yaş aralığındaki nüfusun %59,9’u alkollü içecek tüketiyor. Bu yasal olmayan bir yaş grubuna göre oldukça fazla bir oran. Avrupa’da ise yaş sınırı aralığı 16-18 arasında değişiyor. Almanya’daki 16 yaş sınırı, neden 15-19 yaş arasındaki çocukların %70,2’sinin alkol tükettiğini de bize açıklıyor. Yüksek bir oran olmasına rağmen yasal olması açısından şaşırtıcı bir sonuç değil.
15 Yaşından Önce Alkol Tüketen Bireylerin Oranı
Ülkelerin Milli Geliri ve Alkol Tüketimi Arasındaki İlişki
Son grafiğimizde ise ülkelerin gayrisafi milli hasılası (GSMH) ile alkol tüketimi arasındaki ilişkiyi inceleyelim. Ülkelerin dağılışına baktığımız zaman, alkollü içecek tüketimi ile GSMH arasında belirgin bir ilişki olduğunu söylemek mümkün değil. Ancak, Avrupa Bölgesi’nde Asya’ya oranla daha çok alkol tüketildiğini söylemek de mümkün. Kültürel etkilerle birlikte alkol ve gayrisafi milli hasıla arasındaki ilişkiler de değişiklik göstermekte. Mesela GSMH’si yüksek olan ama düşük alkol tüketimi gösteren Orta Doğu ülkelerinin yanında, alkollü içecek tüketimi ve gayrisafi milli hasılası yüksek Avrupa ülkeleri olduğunu görüyoruz. Grafikten bir sonuç çıkaracak olursak, kültürel ögelerin alkollü içki tüketimi üzerinde GSMH’den daha büyük bir belirleyici etmen olduğunu söyleyebiliriz.
Kaynak : www.ourworldindata.org , www.who.int