18. ve 19. yüzyılda buhar gücüyle çalışan makinelerin icadı makineleşmiş endüstrinin büyümesini sağladı ve dolayısıyla Sanayi Devrimi başladı. Makine kullanımına öncülük eden ülkeler bu devirde büyük bir avantaj elde etti ve bu sayede gelişim sağladı.
Yakın tarihte internetin yaygın kullanımının ve küreselleşmenin sonucu olarak Bilgi Çağı olarak adlandırılan dönem başladı. Tıpkı Sanayi Devrimi’nde olduğu gibi bu devirde de çağın gereksinimlerini karşılayan ülkelerin üstünlük sağlayacağı tahmin ediliyor. Bilgi Çağı’nda avantaj elde etmek için gerekenlerin başında bilgiye ve araştırma-geliştirmeye yatırım geliyor.
Bu yazımızda ülkemizin Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcamalarını çeşitli ülkelerle karşılaştırmalı olarak inceleyeceğiz. Bununla birlikte Ar-Ge’ye yapılan yatırımın olası getirilerini ve sonuçlarını değerlendireceğiz.
Araştırma – Geliştirme’de Çalışan Araştırmacı Sayısı
Ülkelerdeki Ar-Ge çalışanları sayısını incelediğimizde araştırmacıların en yoğun olduğu ülkenin Güney Kore olduğunu görüyoruz. 2017 yılında Güney Kore’de 1 milyon insan başına düşen araştırmacı sayısı 7514 iken bu sayının ülkemizde 1386 olduğunu ve ülkeler arasında en düşük yoğunlukta araştırmacı sayısının Türkiye’de olduğunu belirtmekte fayda var.
Ülkelerde Yayımlanan Bilimsel ve Teknik Makale Sayısı
Ülkelerde bulunan akademisyenler ve araştırmacılar tarafından yazılan bilimsel ve teknik makale sayısını incelediğimizde Amerika’nın neredeyse geri kalan 5 ülkenin toplamından daha fazla makaleye ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Karşılaştırılan ülkeler arasında en az makale yazılan ülkenin Türkiye olduğunu üzülerek belirtiyoruz. Durumu bir adım daha üzücü kılan bulgu ise verilen sıralamada ülkemize en yakın olan Rusya’da Türkiye’den 2 kat daha fazla makale yayımlanmış olması.
Ülkemizde araştırma ve geliştirme için gerekli olan altyapının iyileştirmelere açık olduğunu gördükten sonra ülkelerin Araştırma ve Geliştirme giderlerini incelemeye geçelim.
Araştırma – Geliştirme’ye Ayrılan Yüzde, GSMH
Yukarıdaki grafikte ülkelerin Ar-Ge’ye ayırdıkları payın gayri safi milli hasılasına (GSMH) oranını görebilirsiniz. Samsung, Hyundai ve LG markalarının kurulduğu ülke olan Güney Kore’nin GSMH’sinin %4,6’sı kadar Ar-Ge yatırımı olmuş. Dünya ortalamasının %2,2 olduğu bu oranın ülkemizde %1 olduğunu görüyoruz. Kısacası, ülkemizin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine desteğinin diğer ülkelere kıyasla çok daha az olduğunu görüyoruz. Yatırım imkanları artmadıkça teknolojik bir atılım yapmak zorlaşır, bu nedenle ülkemizde Ar-Ge’ye ayrılan harcamaların artması gerekiyor.
Yüksek Teknolojili Ürün İhracatının Toplam İhracata Oranı
Araştırma – Geliştirme harcamalarının önemini anlayabilmek için ülkelerin toplam ihracat hacimlerinde yüksek teknoloji içeren ürün oranını inceledik. Görüldüğü üzere Ar-Ge harcama yüzdesi en yüksek olan Güney Kore toplam ihracatının %36,3’ünde teknolojik bir ürün satışından gelir elde etmiş. Ülkemizde ise bu oran %2,3 ile ortalamanın çok altında kalmış.
Ülkemizin Ar-Ge giderleriyle ilgili bulunduğu konumu iyi tarafından değerlendirmek gerekirse ülkemizin kullanmadığı potansiyelinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ülkelerin barındırdığı girişimleri aşamalarına göre kategorize ettiğimiz grafiği aşağıda görebilirsiniz. Grafik incelendiğinde ülkemizde gelişme aşamasına giren girişimlerin oranının diğer ülkelere oranla daha az olduğu; çekirdek ve girişim aşamalarında, yani narin aşamada bulunan girişimlerin oranı bir hayli fazla olduğu görülüyor. Eğer bu şirketlere gerekli altyapı ve fonlar sağlanırsa kendini sabit ve ileri aşamaya taşıyabilen şirket oranı artacaktır.
Ülkelerde Aşamalarına göre Girişimler
Ülkelere göre Girişim Sektörüyle Bağlantılı İnsan Oranı
Ülke potansiyelimizi farklı bir açıdan değerlendirmek için ülkelerde girişim sektörüyle bağlantılı olan vatandaş oranını gözler önüne serdik. Ülkemizde insanların yaklaşık %14’ü girişim sektörü ile bağlantılı bir işte çalışırken bu orana en yakın değer %8,2 olarak dikkat çekiyor. Buradan ülkemiz vatandaşlarının büyük bir kısmının teknolojik çözümlere açık ve istekli olduğunu çıkarabiliriz. Bu sebeple, araştırma ve geliştirme harcamalarına ayırılan payın kesin bir suretle artması gerektiğini düşünüyoruz.
Yazımızda ülkemizin Araştırma – Geliştirme harcamalarını ve giderlerini çeşitli ülkelerle kıyaslamalı olarak inceledik. Gerekli şartlar ve destekler sağlandığı durumda ülkemizin teknolojik açığı kapatması işten bile değil.
Kaynak: Statista, Knoema
Kaynak: Statista, Knoema
Son grafikteki fazlaligi bizdeki bakkal sayisina borcluyuz